6 Kasım 2015 Cuma

ŞİİR SINIFTA/BUGÜN HER ŞEYİ BİR KENARA BIRAKIP ŞİİR KONUŞTUK/ŞİİR OKUDUK

SON SÖZ 
Boğazından lıkır lıkır geçen 
Şu suyun kıymetini bil 
Nedir ki bu mavilik deme 
Pencereden görebildiğin kadar 
Göğün kıymetini bil 
Kıymetini bil çiçek açmış bademin 
Güneşli odanin çamurlu sokağın 
Beyazın siyahın yeşilin 
Pembenin kıymetini bil 
Dirilik öyle bir şey yürekte 
Sevinçle çırpınır 
Kavak yelleri eser insanın başında 
İnsanoğlu kızar öfkelenir savaşır 
Halk için girişilen savaşta 
O korkulu sevincin 
Öfkenin kıymetini bil 
Bil ki bu 
Budur işte 
Güneş yalnız dirileri ısıtır 
Güneşin kıymetini bil. 
Oktay Rıfat Horozcu

ilhan berk - ne böyle sevdalar gördüm ne böyle ayrılıklar

:
''Ne zaman seni düşünsem
Bir ceylan su içmeye iner
Çayırları büyürken görürüm

Her akşam seninle
Yeşil bir zeytin tanesi
Bir parça mavi deniz
Alır beni

Seni düşündükçe
Gül dikiyorum ellerimin değdiği yere
Atlara su veriyorum
Daha bir seviyorum dağları.''
                       
SİZ AŞKTAN NE ANLARSINIZ BAYIM?

Çok şey öğrendim geçen üç yıl boyunca
Alt katında uyumayı bir ranzanın
Üst katında çocukluğum...
Kâğıttan gemiler yaptım kalbimden
Ki hiçbiri karşıya ulaşmazdı.
Aşk diyorsunuz,
limanı olanın aşkı olmaz ki bayım!

Allah'la samimi oldum geçen üç yıl boyunca
Havı dökülmüş yerlerine yüzümün
Büyük bir aşk yamadım
Hayır
Yüzüme nur inmedi, yüzüm nura indi bayım
Gözyaşlarım bitse tesbih tanelerim vardı
Tesbih tanelerim bitse gözyaşlarım...
Saydım, insanın doksan dokuz tane yalnızlığı vardı.
Aşk diyorsunuz ya
Ben istemenin Allahını bilirim bayım!

Çok şey öğrendim geçen üç yıl boyunca
Balkona yorgun çamaşırlar asmay
Ki uçlarından çile damlardı.
Güneşte nane kurutmayı
Ben acılarımın başını
evcimen telaşlarla okşadım bayım.
Bir pardösüm bile oldu içinde kaybolduğum.
İnsan kaybolmayı ister mi?
Ben işte istedim bayım.
Uzaklara gittim
Uzaklar sana gelmez, sen uzaklara gidersin
Uzaklar seni ister, bak uzaklar da aşktan anlar bayım!

Süt içtim acım hafiflesin diye
Çikolata yedim bir köşeye çekilip
Zehrimi alsın diye
Sizin hiç bilmediğiniz, bilmeyeceğiniz
İlahiler öğrendim.
Siz zehir nedir bilmezsiniz
Zehir aşkı bilir oysa bayım!

Ben işte miraç gecelerinde
Bir peygamberin kanatlarında teselli aradım,
Birlikte yere inebileceğim bir dost aradım,
Uyuyan ve acılı yüzünde kardeşimin
Bir şiir aradım.
Geçen üç yıl boyunca
Yüzü dövmeli kadınların yüzünde yüzümü aradım.
Ülkem olmayan ülkemi
Kayboluşumu aradım.
Bulmak o kadar kolay olmasa gerek diye düşünmüştüm.
Bir ters bir yüz kazaklar ördüm
Haroşa bir hayat bırakmak için.
Bırakmak o kadar kolay olmasa gerek diye düşünmüştüm.

Kimi gün öylesine yalnızdım
Derdimi annemin fotoğrafına anlattım.
Annem
Ki beyaz bir kadındır.
Ölüsünü şiirle yıkadım.
Bir gölgeyi sevmek ne demektir bilmezsiniz siz bayım
Öldüğü gece terliklerindeki izleri okşadım.
Çok şey öğrendim geçen üç yıl boyunca
Acının ortasında acısız olmayı,
Kalbim ucu kararmış bir tahta kaşık gibiydi bayım.
Kendimin ucunu kenar mahallelere taşıdım.
Aşk diyorsunuz ya,
İşte orda durun bayım
Islak unutulmuş bir taş bezi gibi kalakaldım
Kendimin ucunda
Öyle ıslak,
Öyle kötü kokan,
Yırtık ve perişan.

Siz aşkı ne bilirsiniz bayım
Aşkı aşk bilir yalnız!
                                  DİDEM MADAK


SEVGİLERDE
Sevgileri yarınlara bıraktınız
Çekingen, tutuk, saygılı.
Bütün yakınlarınız
Sizi yanlış tanıdı.

Bitmeyen işler yüzünden
(Siz böyle olsun istemezdiniz)
Bir bakış bile yeterken anlatmaya her şeyi
Kalbinizi dolduran duygular
Kalbinizde kaldı.

Siz geniş zamanlar umuyordunuz
Çirkindi dar vakitlerde bir sevgiyi söylemek.
Yılların telâşlarda bu kadar çabuk
Geçeceği aklınıza gelmezdi.

Gizli bahçenizde
Açan çiçekler vardı,
Gecelerde ve yalnız.
Vermeye az buldunuz
Yahut vaktiniz olmadı.
Sonraki yayınım da bu siyah elbise olsun :))


                  SEVDİĞİNİZ ŞİİRLERDEN EKLER MİSİNİZ,..HAFTA SONUNA ŞİİR GÜZELLİĞİYLE GİRELİM :)

24 yorum:

  1. Günaydın öğretmenim günaydın değerli öğrencileri...sizler nasıl güzelsiniz öyle çok isteyipte devamını getiremediğim öğretmenliği sizlerle bir kez daha yaşayıp duygulandım .Nuray Hocam süperr görünüyorsun duruşunla giyiminle güzelliğinle resimlere baktıkça baktım ve doyamadım bakmaya sanda öğrencilerinede 41 kere maşallah seninde gençlerinde yolu açık şansınız boll olsun hepinize sevgi ve selamlar.... .Şiir gününüzde ilk şiir benden gelsin

    Yaşayınca anladım

    Bunca zaman bana anlatmaya çalıştığını,kendimi bulduğumda anladım.
    Herkesin mutlu olmak için başka bir yolu varmış,
    Kendi yolumu çizdiğimde anladım..
    Bir tek yaşanarak öğrenilirmiş hayat, okuyarak,dinleyerek değil..
    Bildiklerini bana neden anlatmadığını, anladım..
    Yüreğinde aşk olmadan geçen her gün kayıpmış,
    Aşk peşinden neden yalınayak koştuğunu anladım..
    Acı doruğa ulaştığında gözyaşı gelmezmiş gözlerden,
    Neden hiç ağlamadığını anladım..
    Ağlayanı güldürebilmek,ağlayanla ağlamaktan daha değerliymiş,

    Gözyaşımı kahkahaya çevirdiğinde anladım..
    Bir insanı herhangi biri kırabilir,ama bir tek en çok sevdiği, acıtabilirmiş,
    Çok acıttığında anladım..
    Fakat,hak edermiş sevilen onun için dökülen her damla gözyaşını,
    Gözyaşlarıyla birlikte sevinçler terk ettiğinde anladım..
    Yalan söylememek değil, gerçeği gizlememekmiş marifet,
    Yüreğini elime koyduğunda anladım..
    ”Sana ihtiyacım var, gel ! ” diyebilmekmiş güçlü olmak,
    Sana ”git” dediğimde anladım..
    Biri sana ”git” dediğinde, ”kalmak istiyorum” diyebilmekmiş sevmek,
    Git dediklerinde gittiğimde anladım..
    Sana sevgim şımarık bir çocukmuş,her düştüğünde zırıl zırıl ağlayan,
    Büyüyüp bana sımsıkı sarıldığında anladım..
    Özür dilemek değil, ”affet beni” diye haykırmak istemekmiş pişman
    olmak, Gerçekten pişman olduğumda anladım..
    Ve gurur, kaybedenlerin,acizlerin maskesiymiş,
    Sevgi dolu yüreklerin gururu olmazmış,
    Yüreğimde sevgi bulduğumda anladım..
    Ölürcesine isteyen,beklemez,sadece umut edermiş bir gün affedilmeyi,
    Beni af etmeni ölürcesine istediğimde anladım..
    Sevgi emekmiş,
    Emek ise vazgeçmeyecek kadar, ama özgür bırakacak kadar sevmekmiş…

    Not: Bu şiir aslında Can yücel’e ait değildir fakat onun adıyla paylaşımlar yapıldı için öyle sanılmaktadır.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aysell çok teşekkür ederim canım ,bu güzel görüşlerin için,mutlu oldum çok :))

      Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
      Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara,göğe,bütün evrene karışırcasına
      Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır
      Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana

      Ataol BEHRAMOĞLU

      Sil
  2. Lise günlerim de olasim, o sınıfta bır sıraya ilişesim geldi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Lise fotoğraflarımızla bir yayın yapalım sonra..OKUL DIŞI
      Bakın şimdi şu sayacağım şeylerin
      Okulu yok.
      Gökyüzünde rastgele bir bulut parçası için
      Körükörüne tutkunluğun,
      Ağacın birine durup dururken abayı yakmanın,
      Sigara içmekten
      Kibrit çakmaktan alacağınız keyfin,
      Okulu yok.
      Yaz geceleri cırcır böceklerini
      Dinlemeyi bilmenin de okulu yok.
      Okulu yok ekmeği peyniri domatesi
      Küçümsememenin,
      Sözün sazın oyanın yazmanın,
      Halisini seçmenin,
      Daha buna benzer nice
      Nice şeyin okulu yok.
      Ama dilerseniz hepsini öğrenebilirsiniz.
      Biraz çaba,
      Yeter
      Sabahattin Kudret AKSAL

      Sil
  3. PİA

    ne olur kim olduğunu bilsem pia'nın
    ellerini bir tutsam ölsem
    böyle uzak uzak seslenmese
    ben bir şehre geldiğim vakit
    o başka bir şehre gitmese
    otelleri bomboş bulmasam
    içlenip buzlu bir kadeh gibi
    buğulanıp buğulanıp durmasam
    ne olur sabaha karşı rıhtımda
    çocuklar pia'yı görseler
    bana haber salsalar bilsem
    içimi büsbütün yıldız basar
    bir hançer gibi çıkıp giderdim

    ben bir şehre geldiğim vakit
    o başka bir şehre gitmese
    singapur yolunda demeseler
    bana bunu yapmasalar yorgunum
    üstelik parasızım pasaportsuzum
    ne olur sabaha karşı rıhtımda
    seslendiğini duysam pia'nın
    sırtında yoksul bir yağmurluk
    çocuk gözleri büyük büyük
    üşümüş ürpermiş soluk
    ellerini tutabilsem pia'nın
    ölsem eksiksiz ölürdüm

    Attila İLHAN

    Şiirler ruhların ilaçları gibi. Çocuklara yine en iyisini en doğrusunu layık görmüşsünüz. Sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ''O güzel insanlar ,o güzel atlara binip gittiler '' dediği gibi Yaşar Kemal'in ...

      Sil
  4. Benim zamanimda ozellikle lisede derslerde siir okumak dersi kaynatmakti bazi arkadaslarimiza ve bazi ogretmenlerimize gore. Belki bu yuzdendir duskumlugum siirlere. Biliyormusun hatta bir ara cok yazdim siir:)) Gecen yila kadar duruyordu defterim ama hala duruyormus bilmiyorum, cunku Istanbul'da birakmistim:)
    Hadi siir okuyalim. Butun siirleri seviyorum o yuzden en sevdigim diye birsey yok:

    Biliyorum, kolay değil yasamak,
    Gönül verip türkü söylemek yar üstüne;
    Yıldız ışığında dolaşıp geceleri,
    Gündüzleri gün ışığında ısınmak;
    Söyle bir fırsat bulup yarim gün,
    Yan gelebilmek Camlıca tepesine...
    Bin turlu mavi akar Bogaz'dan
    Her şeyi unutabilmek maviler içinde.

    Biliyorum, kolay değil yasamak;
    Ama iste
    Bir ölünün hala yatağı sıcak,
    Birinin saati isliyor kolunda.
    Yasamak kolay değil ya kardeşler,
    Ölmek de değil;
    Kolay değil bu dünyadan ayrılmak.

    Orhan Veli Kanık

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hahaha Mevlüde eminim sınıfın en yaramazı,en çılgını da sendin :)) Şiir defterini yok etme lütfennn...


      DALGACI MAHMUT

      İşim gücüm budur benim,
      Gökyüzünü boyarım her sabah,
      Hepiniz uykudayken.
      Uyanır bakarsınız ki mavi.

      Deniz yırtılır kimi zaman,
      Bilmezsiniz kim diker;
      Ben dikerim.

      Dalga geçerim kimi zaman da,
      O da benim vazifem;
      Bir baş düşünürüm başımda,
      Bir mide düşünürüm midemde,
      Bir ayak düşünürüm ayağımda,
      Ne haltedeceğimi bilemem.

      Orhan VELİ

      Sil
    2. Hahaha yok kiz valla en uysal, en icine kapanik, en cegingen ogrenci bendim. Ama nedense hepr gosteriye secilir hep siir okuyan ben olurdum:)) Ygenimle iddia sonucu en sacma dotlugum. ( Iddia konus en sacma siir'di)
      Bugun bize gelsene
      Coraplarim olmadi
      Kedim sutten boguldu
      Annem annem canim annem.

      Hala siir defterimi istiyormusun? :))

      Sil
    3. Sesli gülüyorum şu an :)) senin şiir şey gibi olmuş: Bahçelerde maydanoz/ gel bize bazı bazı . :))))) yine de anı sayılır Mevlüdeee...(ama hala gülüyorum bak )

      Sil
    4. Gul tabi yaa varmi gulmek gibisi:))
      Ama ben onu soyle hatirliyorum:

      Bhacelerde maydanoz
      Bu ne bicim lacivert
      Ben annemi ozledim
      Yasasin 23 Nisan. ( Belki bunuda ben yazmis olabilirim, cikaramadim simdi :))

      Sil
    5. Bence de bu kesin senin şiirin,üsluptan şıp diye anladım :))

      Sil
    6. Bende suan sesli guluyorum, hatta kahkaha atiyorum :)))))

      Sil
  5. Telgrafhane

    Uyumayacaksın
    Memleketinin hali
    Seni seslerle uyandıracak
    Oturup yazacaksın
    Çünkü sen artık o sen değilsin
    Sen şimdi ıssız bir telgrafhane gibisin
    Durmadan sesler alacak
    Sesler vereceksin
    Uyuyamayacaksın
    Düzelmeden memleketin hali
    Düzelmeden dünyanın hali
    Gözüne uyku giremez ki...
    Uyumayacaksın
    Bir sis çanı gibi gecenin içinde
    Ta gün ışıyıncaya kadar
    Vakur metin sade
    Çalacaksın.

    1952 / Melih Cevdet Anday

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ''OLURSA BİR ŞİKAYET ÖLÜMDEN OLSUN'' diyor şair, Uyumayalım,uyutmayalım....

      Sil
  6. en büyük dileğim sizin gibi öğretmenlerin artması , hiç azalmadan engellenmeden mesleklerini yapabilmesi . Öğrencileriniz çok şanslı :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Serra merhaba,seni gördüğüme çok sevindim :) sen değişiklik yaptın ve ben seni artık takip edemiyorum ve ben senin yayınlarını çok seviyordum.....Blogda bir yayınını gördüm nasıl sevindim hatta,daha ayrıntılı bakayım diye not aldım...Ayrıca güzel yorumun için de çok teşekkür ederim,gençlerin öğrenmeye çook ihtiyacı var,elimden geleni değil de fazlasını yapmaya gayret ediyorum ,edeceğim de :) sevgiler canım

      Sil
  7. AĞIT
    İlk bu sabah
    İlk bu sabah göğü görmedim
    İlk bu sabah kayısı çiçeklerini
    Hüzün ilk kez konuk gibi gelmedi
    Efendim, ev sahabım
    Karacamı suya indiremedim
    Şahanım uçurdum döndüremedim
    Dağlar
    Enikli kapılar kilitlendi
    Taş avlular sustu
    İlk kez bekledim ölümü
    Dostu bekler gibi bekledim
    Dağlar
    Benim acım acıların beyidir
    Canıma bir doru kısrakla gelir
    Öfkeyi sabırda eritir
    umut yer
    Suyunu gözümden içer bir zaman
    Dağlar of dağlar

    Gülten AKIN....

    Nurlar içinde yatsın....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aaaaa içim kıyıldı okurken,kelimeler yüreğime işledi adeta...Bilmiyordum bu şiiri...sağol canım

      Sil
  8. İlk şiire bayıldım. Siniflariniz ne tenha. Çok sıcak bir ortam var. Ben kalabalık sınıflarda çok yoruluyorum. Siyah elbiseyi de merak ettim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Nilgün ,ilk şiirin sözleri çok anlamlı gerçekten...Bu 12.sınıf..12.sınıflar gittikçe azaldı, dil sınıfı 9 kişi...dersaneden olan okula geçenler oldu..9.sınıflar bu sene otuz beş kişi falan...ve onlar da yoruyorlar...Elbisenin çizim olan fotosunu koyamadım,üst ön de arka da kuplu,alt etek de üç parça...

      Sil
    2. Nilgün ,siyah elbise,siyah şile bezi olan elbise...

      Sil
  9. ne güzelsiniz öyle
    elindeki kitabı Nilgün Marmara'nın kitabına benzettim
    "öyle güzelsin ki kuş koysunlar yoluna"
    :)

    YanıtlaSil
  10. Elimdeki kitap.Nezihe Meriç'e ait.Zor Yokuşu adlı öykü kitabı..Nilgün Marmara'nın dizeleri de ne güzeldir...Az söz çok anlam..Teşekkür ederim :)

    YanıtlaSil